15 Gün Sonra Gelen Cevap : Metastaz Malign Melenom
2015 yılında koltuğumda hissettiğim belirgin olmayan bir şişkinlik nedeniyle hemen bir ultrason yaptırdım ve sonucunda bir tümör olduğunu öğrendik. Bu tümörü aldırmaya karar verdik.
Sonuç olarak, 20 gün sonra interdigie dendritik sarkom teşhisi konuldu. O dönem yaptığım araştırmalar sonucunda Türkiye’de sadece 5-6 vaka olduğunu, dünya genelinde ise 50 vakadan az olduğunu öğrendim. Patolojileri Amerika’nın MD Anderson Kanser Araştırma Hastanesine gönderdim, çünkü bu hastane yeni kurulmuştu. 15 gün sonra gelen cevap, metastatik malign melanomdu.
Randevuları aldım ve Houston’a gitmeye karar verdim. Yapılan tekrar muayeneler sonucunda yine melanoma karar verdiler. İlk tümörü sağ koltuğumun altında İstanbul’da aldırmıştım, bu nedenle diğer tümörlerin de alınmasını önerdiler ve bu ameliyatı da kabul ederek diğer lenfleri de aldırdım.
Sonuç olarak, 2.5 – 3 ay sonra son kontrolümde (Türkiye’ye dönmeden önce) onkologlara sordum, ne kadar yaşarım diye. Cevapları, “Böyle bir soru olmaz,” dediler. Ancak ben yine de sordum, “Benim gibi hastaların durumu neydi?” diye. Cevapları, “En fazla 5 yıl içinde yüzde 25’i hayatta kalabildi,” oldu. Bu cevap benim istediğim cevaptı, teşekkür ettim ve Türkiye’ye döndük.
Buraya kadar olan süreç normal bir rutindi. Kemoterapi verilmedi, yoğun radyoterapi uygulandı, ancak melanom için etkili olmadığını öğrendik. Radyoterapi planını Houston’da yaptırdım ve Türkiye’de tedavimi tamamladım.
Türkiye’ye döndüğümde birçok arkadaşım farklı önerilerde bulunuyordu, ancak başta bu önerilere pek kulak asmadım. Sigara içmeye devam ediyor ve ara sıra alkollü içecekler tüketiyordum. Bir arkadaşım İmmunat’ı önerdi, ama bu öneriyi de dikkate almadım. Ancak sonra İmmunat’ın sahibinin Samsunlu olduğunu öğrendim ve bu nedenle Adnan Bey’i aradım. Kendisi Samsunlu olmam ve aynı zamanda iyi bir doktorun oğlu olmam nedeniyle beni hemen tanıdı ve tüm programlarını iptal ederek beni davet etti.
Gittim ve laboratuvarlarını gezdirdi, nasıl ürettiklerini anlattı. İçlerinde kimyasal madde bulunmadığına inandım. Bu ürünlerin zararlı olmadığına da inandım ve kullanmaya başladım. Hatta kanser hastası arkadaşlarıma bu ürünleri alıp içirmeye başladım, ancak ne yazık ki ilk teşhis aşamasında pek ilgilenmiyorlar ve durum ilerledikten sonra beni arıyorlar, ama bu yanlış bir yaklaşım.
Bu ürünler bağışıklık sistemini güçlendiren ürünlerdir ve zararı olabileceğini düşünmek mantıksızdır. Bu ürünler sadece hastalar için değil, normal insanlar için de gereklidir çünkü bağışıklık sistemi düştüğünde tüm hastalıklar ortaya çıkabilir. Sonuç olarak, bu ürünleri kullanmaya başladığımdan beri 5 yıl boyunca nezle dahi olmadım. Şu anda hala sigara içiyorum ve ara sıra alkollü içecekler tüketiyorum, çalışmama da aynı güçle devam ediyorum.
İlk teşhis konulduğumdan beri bu işe kafayı takmadım ve normal hayatıma devam ettim. Hatta sonuçları almaya gitmedim, eşim gitti ve bu nedenle hastane çalışanları şaşkınlıkla nasıl bu kadar rahat olabildiğimi soruyorlardı. Bu ürünlere gerçekten güvendiğim için, içmediğim zaman kendimi zayıf hissediyordum.
Tüm okuyanlara acil şifalar diliyorum.
Saygılarımla,
Mu*** Pe***