2018 yılı Nisan ayında babamın vücudunda kaşıntı ve sarılık başladı. Yapılan kan tahlilleri sonrasında karaciğer değerlerinin çok yüksek olduğu görüldü ve hemen ERCP (Endoskopik Retrograd Kolanjiopankreatografi) yapıldı. Sonuç öğrenildiğinde, ailece dünyamız başımıza yıkıldı. Babamın pankreas başında bir kitle olduğu söylendi ve biyopsi sonucu ilk etapta temiz çıktı. Bu durum bizi biraz rahatlattı, ancak kitlenin alt tarafının patolojik sonucunun ameliyat sonrası belirleneceği söylendi. Bu ameliyat riskliydi, bu yüzden birçok doktoru ve bilgi kaynağını araştırdık. İnternetten ve çevremizden aldığımız bilgilerle, Ünal hocamızı bulduk.

Ünal hocamız dememizin nedeni, ameliyatlarımızı gerçekleştiren iki doktorumuzun adının Ünal olmasıdır. İlk olarak, babamı Ünal Aydın hocamıza götürdük. Tüm raporları inceledi, biyopsi sonucunu, MR sonucunu göz önüne aldıktan sonra cerrahi operasyon gerektiğini söyledi. Ameliyatı araştırdığımızda, bu konuda çok deneyimli olduğunu gördük.

21 Mayıs 2018’de ameliyatı gerçekleştirdik ve çok başarılı bir ameliyat oldu. Allah razı olsun Ünal Aydın hocamızdan. Ardından patoloji sonucumuz geldi ve tümörün kötü huylu olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle kemoterapi tedavisine ihtiyaç duyduğumuzu söyledi ve bizi onkoloji bölümüne yönlendirdi. Onkolojiye gittik ve babama hafif bir kemoterapi başlatıldı. Bu kemoterapi, saç dökülmesi gibi yan etkiler göstermedi, ancak babam için zorlayıcıydı. Üç aylık bu tedavi sonrasında PET taraması yapıldı ve sonuç, tümörün karaciğere sıçradığını ve daha yoğun bir kemoterapi gerektiğini gösterdi. Onkoloji doktoru, ilaçları değiştireceğini belirtti. Ancak babamın fiziksel olarak herhangi bir sıkıntısı yoktu; ameliyat sonrası kaşıntı ve sarılığı geçmişti.

Doktorun ilacı değiştireceğini belirttiğinde, kararsız kaldım. İki abim, ablam ve annemle oturup konuştuk. Babamın bu yaşta ağır kemoterapiyi kaldıramayacağını ve daha kötüleşebileceğini düşündük. Sonuç olarak, babamın kemoterapi yerine bitkisel ilaçlar kullanmasına karar verdik. Araştırmalara başladık ve Düzce, Manisa ve İstanbul’da çeşitli yerleri denedik, ancak sonuç alamadık. Neyse ki, rabbim bize İmmunat ekibini gönderdi.

Raporlarımızı gönderdik ve İmmunat ekibi, dosyamızı oluşturdu. Geri dönüş yaptılar ve Ünal Vural hocamızla tanıştık. Kendisi bizi aydınlattı ve çok teşekkür ederiz. Babam ilaçları kullanmaya başladı ve üç ay boyunca devam etti. Daha sonra bir PET taraması yaptırdık ve sonucu onkoloji doktoruna gösterdiğimde, babamın üç ay boyunca hafif kemoterapi aldığını ve daha fazlasını istemediğini söyledim. Doktor, sonuca baktığında karaciğerde tümör olduğunu belirtti. Ayrıca, ilk kemoterapiden sonra çekilen PET sonucuna bakmamızı önerdi. Bu sonuçta, karaciğerde bir yerde 10 kuruş büyüklüğünde bir tümör göründü. Doktor, eğer babam kemoterapiyi reddederse, bu noktaya odaklı radyoterapi (ışın tedavisi) yapabileceklerini söyledi. Ancak biz ışın tedavisini de istemedik.

Unutmayın ki, onkoloji doktorlarından biri ilk kemoterapiyi veren doktor, bitkisel ilaçları kullandıktan sonraki sonuca bakan doktorun farklı olduğunu belirtmiştik. Şu an hala İmmunat ürünlerini kullanmaya devam ediyor ve düzenli kontrolleri yapıyoruz. Son PET taraması sonucunda karaciğerdeki tümörün daha da küçüldüğünü öğrendik.

Şifayı veren Allah’a, bu süreçte vesile olanlara, İmmunat ekibine ve tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederim. Rabbim bütün hastalara şifa versin. Sağlıcakla kalın, Allah’a emanet olun.

Nu*** KA***