Lenf Kanseri (Lenfoma) Nedir?

Lenf Kanseri (Lenfoma), lenfosit adı verilen beyaz kan hücrelerinin anormal bir şekilde büyümesiyle karakterizedir. Lenf kanseri, bilinen adıyla lenfoma, lenf sisteminde başlayan bir kanser türüdür. Lenf sistemi, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olan lenf nodları, lenf damarları ve diğer organları içerir. Bu yazıda lenfomanın türlerini, evrelerini ve belirtilerini inceleyeceğiz.

1.   Hodgkin Lenfoma

Hodgkin lenfoma (HL), lenf sisteminde başlayan bir kanser türüdür. Lenf sistemi, vücutta enfeksiyonla savaşan ve sıvı dolaşımını düzenleyen bir sistemdir. Bu sistem lenf düğümleri, lenf damarları, dalak, timus bezi ve kemik iliğini içerir.

Hodgkin lenfoma, genellikle lenf düğümlerinde büyümeye başlar, ancak zamanla diğer organlara da yayılabilir. Bu hastalığın en belirgin özelliği, Reed-Sternberg hücreleri adı verilen anormal lenfositlerin varlığıdır. Bu hücrelerin varlığı, Hodgkin lenfomanın tanısında kritik bir rol oynar.

Epidemiyoloji : Sıklıkla genç erişkinlerde, 20-40 yaşları arasında görülür. Görülme sıklığı, 55 yaşından sonra ikinci bir artış gösterir. Toplumda 100.000 de 2.3 oranında görülür. En sık klasik Hodgkin lenfoma (HL) alt tipi (%95) görülürken daha az sıklıkla nodüler lenfosit predominant HL (NLPHL) alt tipi görülür (%5).

Belirtileri:

  • Boyunda, koltuk altında veya kasıkta ağrısız, şişmiş lenf düğümleri
  • Ateş, gece terlemeleri ve kilo kaybı gibi sistemik semptomlar
  • Yorgunluk
  • Öksürük veya nefes darlığı
  • Karın veya göğüs ağrısı

Tanı : Hodgkin Lenfoma genellikle bir lenf düğümü biyopsisi ile konulur.

2.   Foliküler Lenfoma

Foliküler lenfoma (FL), B lenfositlerden kaynaklanan, non-Hodgkin lenfomanın (NHL) en yaygın alt tiplerinden biridir. Foliküler lenfoma, adını lenf düğümlerindeki foliküllerden (hücre kümeleri) alır, çünkü bu lenfoma bu foliküllerde büyüme eğilimindedir.

Foliküler Lenfoma Özellikleri:

  • Yavaş Büyür: FL genellikle indolent (yavaş ilerleyen) bir lenfoma olarak kabul edilir. Bu, hastalığın genellikle yavaşça ilerlediği ve uzun süre belirti göstermediği anlamına gelir.
  •  B Hücreli: FL, B lenfositlerinden (B hücreleri) kaynaklanır. B hücreleri, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olan antikorları üreten lenfositlerdir.
  • Tanı:genellikle lenf düğümü biyopsisi ile konulur. Mikroskop altında, patologlar lenf düğümünde anormal foliküler yapıları ve B hücrelerini görebilirler.
  • Belirtileri: Foliküler lenfomanın belirtileri arasında ağrısız lenf düğümü şişlikleri, yorgunluk, kilo kaybı, gece terlemeleri ve ateş bulunabilir. Ancak birçok kişi, tanı anında belirgin bir semptom göstermez.

Foliküler lenfoma, kronik bir hastalık olarak kabul edilir ve birçok hastada tekrarlayabilir. Ancak, uygun tedaviyle birçok hasta uzun süre remisyonda kalabilir (hastalık belirtisi göstermeme).

3.   Diffüz Büyük B-Hücreli Lenfoma

Diffüz Büyük B-Hücreli Lenfoma (DLBCL), non-Hodgkin lenfomaların (NHL) en yaygın formudur ve yetişkinlerdeki agresif NHL vakalarının yaklaşık %30-40’ını oluşturur. DLBCL, B lenfositlerinden kaynaklanır. B hücreleri, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olan antikorları üreten lenfositlerdir.

DLBCL’nin (Diffüz Büyük B-Hücreli Lenfoma) Özellikleri:

  • Agressif: DLBCL hızla büyüyen agresif bir lenfomadır. Ancak, uygun tedavi ile birçok hasta için tedavi edilebilir ve potansiyel olarak küratif olabilir.
  • B Hücreli:Bu lenfoma, B lenfositlerinden kaynaklanır.
  • Tanı: genellikle lenf düğümü biyopsisi ile konulur. Mikroskop altında, patologlar büyük B hücrelerini görebilirler.
  • Belirtiler: DLBCL’nin belirtileri arasında hızla büyüyen lenf düğümü şişlikleri, ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri ve yorgunluk bulunabilir.

DLBCL’nin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak bazı genetik ve çevresel faktörlerin riski artırabileceği düşünülmektedir. DLBCL’nin birkaç alt tipi vardır ve bu alt tiplerin her biri farklı klinik özelliklere ve tedaviye yanıtlara sahip olabilir.

4.   Kronik Lenfositer Lösemi

Kronik Lenfositer Lösemi (KLL), yetişkinlerde en sık görülen lösemi türüdür. KLL, özellikle B lenfositleri olarak bilinen beyaz kan hücrelerinin anormal ve kontrolsüz bir şekilde arttığı bir kan ve kemik iliği hastalığıdır.

KLL’nin (Kronik Lenfositer Lösemi) bazı Özellikleri:

  • Kronik: Adından da anlaşılacağı gibi, KLL genellikle yavaş ilerleyen (kronik) bir hastalıktır. Bu, bazı hastaların tanı aldıktan yıllar sonra tedaviye ihtiyaç duymayabileceği anlamına gelir.
  • B Hücreli: KLL, anormal B hücrelerinin birikmesiyle karakterizedir. Bu anormal hücreler, enfeksiyonlarla savaşma yeteneğini kaybeder ve normal B hücrelerinin işlevini yerine getiremez.
  • Tanı: KLL tanısı, genellikle rutin kan testleri sırasında yüksek beyaz kan hücresi sayısı tespit edildiğinde konulur. Tanıyı doğrulamak için daha ileri testler yapılabilir.
  • Belirtiler: KLL’nin belirtileri arasında yorgunluk, lenf düğümlerinde şişlik, ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri ve sık enfeksiyonlar bulunabilir. Ancak, birçok kişi tanı anında belirgin bir semptom göstermez.

KLL’nin kesin nedeni bilinmemektedir, ancak genetik ve çevresel faktörlerin bir rol oynayabileceği düşünülmektedir. KLL genellikle yaşlı yetişkinlerde görülür ve 50 yaşın altındaki kişilerde nadirdir.

5.   Mantle Hücreli Lenfoma

Mantle Hücreli Lenfoma (MCL), B hücrelerinden kaynaklanan bir non-Hodgkin lenfoma (NHL) türüdür. MCL, lenf düğümlerinin “mantle” bölgesinde bulunan B hücrelerinden kaynaklanır, bu nedenle bu ismi almıştır. Bu lenfoma türü, tüm NHL vakalarının yaklaşık %3-10’unu oluşturur.

MCL’nin (Mantle Hücreli Lenfoma) bazı özellikleri şunlardır:

  • Agressif: MCL genellikle agresif bir lenfoma olarak kabul edilir, ancak bazı vakalar daha yavaş ilerleyebilir.
  • B Hücreli: MCL, B lenfositlerinden (B hücreleri) kaynaklanır.
  • Tanı: MCL’nin tanısal bir özelliği, t(11;14) adlı kromozomal bir translokasyondur. Bu genetik değişiklik, siklin D1 proteininin aşırı üretilmesine neden olur, bu da hücrelerin kontrolsüz bir şekilde bölünmesine ve büyümesine yol açar.
  • Belirtiler:MCL’nin belirtileri arasında lenf düğümlerinde şişlik, karın ağrısı, kilo kaybı, gece terlemeleri, yorgunluk ve ateş bulunabilir.

MCL, genellikle orta yaşlı ve yaşlı erkeklerde daha yaygındır. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın prognozunda önemlidir. Ancak, MCL’nin tedavisi zor olabilir ve birçok hasta için hastalık tekrarlayabilir. Bu nedenle, yeni tedavi stratejileri ve yaklaşımları üzerine sürekli araştırmalar yapılmaktadır.

6.   Marjinal Zon Lenfoma

Marjinal Zon Lenfoma (MZL), B hücrelerinden kaynaklanan non-Hodgkin lenfomanın (NHL) bir alt tipidir. MZL, lenf düğümlerinin, dalakta veya mide gibi organlarda bulunan marjinal bölgelerdeki B hücrelerinden kaynaklanır. Bu lenfoma türü, tüm NHL vakalarının yaklaşık %5-10’unu oluşturur.

MZL’nin (Marjinal Zon Lenfoma) üç ana alt tipi vardır:

1. Nodal Marjinal Zon Lenfoma (NMZL):Lenf düğümlerini etkileyen tip.

2. Splenic Marjinal Zon Lenfoma (SMZL): Dalağı etkileyen tip.

3. Mukoza İlişkili Lenfoid Doku (MALT) Lenfoma: MALT lenfoma, mukoza yüzeylerinin altında bulunan lenfoid dokudan kaynaklanır. En sık midede görülür, ancak akciğerler, gözler, tiroid, cilt ve diğer organları da etkileyebilir.

MZL’nin (Marjinal Zon Lenfoma) bazı özellikleri şunlardır:

  • Genellikle Yavaş İlerleyen: MZL, genellikle yavaş ilerleyen (indolent) bir lenfoma olarak kabul edilir.
  • B Hücreli: MZL, B lenfositlerinden (B hücreleri) kaynaklanır.
  • Belirtiler: Belirtiler, etkilenen organa ve hastalığın yaygınlığına bağlı olarak değişebilir. Şişmiş lenf düğümleri, karın ağrısı, kilo kaybı, yorgunluk ve gece terlemeleri gibi genel belirtiler olabilir.

Marjinal Zon Lenfomanın özel bir özelliği, Helicobacter pylori gibi bakteriyel enfeksiyonlarla ilişkilendirilmesidir. Mide MALT lenfoması olan bazı hastalar, sadece bu bakteriyi ortadan kaldırarak (antibiyotik tedavisi ile) remisyona girebilir.

7.   T Hücreli Lenfoma

T hücreli lenfoma, T lenfositlerinden (T hücreleri) kaynaklanan non-Hodgkin lenfomanın (NHL) bir alt tipidir. T hücreleri, vücudun bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır ve vücudu enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı korumaya yardımcı olur. T hücreli lenfomalar, tüm NHL vakalarının sadece bir kısmını oluşturur ve genellikle B hücreli lenfomalardan daha az yaygındır.

T hücreli lenfomanın bazı özellikleri şunlardır:

  • Çeşitlilik: T hücreli lenfomalar, birçok farklı alt tipe ayrılır. Bu alt tipler, etkilenen T hücresi alt grubuna, hastalığın anatomik konumuna ve diğer özelliklere göre sınıflandırılır.
  • Belirtiler: Belirtiler, lenfomanın türüne ve vücutta nerede bulunduğuna bağlı olarak değişebilir. Genel belirtiler arasında lenf düğümlerinde şişlik, ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri ve yorgunluk bulunabilir. Bazı T hücreli lenfoma tipleri ciltte belirtilere neden olabilir, bu da kızarıklık, kaşıntı veya ciltte lezyonlara yol açabilir.
  • Tanı: Tanı, genellikle lenf düğümü veya etkilenen dokunun biyopsisi ile konulur. Mikroskop altında, patologlar anormal T hücrelerini görebilirler.

T hücreli lenfomaların nedeni genellikle bilinmemektedir. Ancak, bazı T hücreli lenfoma tipleri, belirli viral enfeksiyonlarla (örneğin, HTLV-1 ile ilişkili yetişkin T hücreli lösemi/lenfoma) ilişkilendirilmiştir.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Neden Olur?

Lenf Kanseri (Lenfoma)‘nın, lenf sistemindeki hücrelerde başlayan bir kanser türü olduğunu belirtmiştik. Ancak lenfomanın kesin nedenleri konusunda tam bir fikir birliği olmamakla birlikte, bazı risk faktörleri ve potansiyel tetikleyiciler belirlenmiştir. İşte lenfomanın oluşumuna neden  olabilecek bazı ana nedenler:

1. Genetik Faktörler: Bazı insanlarda, lenfoma riskini artırabilecek genetik mutasyonlar bulunabilir. Aile geçmişi, bu tür kanserlerin riskini artırabilir, ancak çoğu lenfoma vakası genetik bir predispozisyon olmaksızın gelişir.

2. Bağışıklık Sistemi Bozuklukları: Otomatik bağışıklık hastalıkları veya bağışıklık sistemini baskılayan diğer durumlar, lenfoma riskini artırabilir. Örneğin, HIV/AIDS gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar, lenfoma riskini artırabilir.

3. Viral ve Bakteriyel Enfeksiyonlar: Bazı virüsler ve bakteriler lenfoma riskini artırabilir. Örneğin, Epstein-Barr virüsü (EBV) Burkitt lenfomasıyla, Helicobacter pylori bakterisi mide MALT lenfomasıyla ve HTLV-1 virüsü yetişkin T hücreli lösemi/lenfoma ile ilişkilendirilmiştir.

4. Kimyasal Maruziyet: Tarım ilaçları, çözücüler ve bazı kimyasallara maruz kalmak, lenfoma riskini artırabilir. Ancak bu ilişki kesin olarak kanıtlanmamıştır ve araştırmalar devam etmektedir.

5. Yaş: Lenfoma riski yaşla birlikte artar. Ancak bazı lenfoma türleri çocuklarda ve genç yetişkinlerde de görülebilir.

6. Radyasyon Maruziyeti: Yüksek dozda radyasyona maruz kalmak, lenfoma riskini artırabilir. Bu, radyasyon tedavisi görmüş kişilerde veya radyasyon kazalarına maruz kalmış kişilerde daha yaygındır.

Lenfomanın nedenleri karmaşıktır ve genellikle birçok faktörün birleşimi sonucu ortaya çıkar. Ancak, yukarıda belirttiğimiz risk faktörlerinin farkında olmak ve gerektiğinde önlem almak, lenfoma riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Belirtileri ?

Lenf Kanseri (Lenfoma) türlerini açıklarken belirtilerinden bahsetmiştik. Ancak bu bölümde biraz daha detaylandıracağız. Bu hastalığın belirtileri, lenfomanın türüne, evresine ve vücutta nerede bulunduğuna bağlı olarak değişebilir. Ancak, lenfomanın bazı yaygın belirtileri şunlardır:

1. Lenf Düğümlerinde Şişlik: Lenfoma, genellikle boyunda, koltuk altında veya kasıkta ağrısız lenf düğümü şişlikleriyle kendini gösterir. Bu şişlikler genellikle ağrısızdır, ancak bazen hassasiyete neden olabilir.

2. Yorgunluk:Hastalar, aniden veya sürekli bir yorgunluk hissi yaşayabilirler. Bu yorgunluk, günlük aktiviteleri gerçekleştirmekte zorluk yaşatabilir.

3. Ateş ve Gece Terlemeleri: Ani ve açıklanamayan ateş, lenfomanın bir belirtisi olabilir. Ayrıca, gece terlemeleri, özellikle yoğun ve sık sık meydana geliyorsa dikkate alınmalıdır.

4. Kilo Kaybı: Açıklanamayan ve ani kilo kaybı, lenfomanın bir diğer belirtisi olabilir.

5. Kaşıntı: Bazı lenfoma hastaları, ciltte yaygın kaşıntı yaşayabilirler.

6. Öksürük ve Nefes Darlığı:Göğüs bölgesinde büyüyen lenfomalar, öksürük, nefes darlığı veya göğüs ağrısına neden olabilir.

7. Karın Ağrısı veya Şişkinlik: Karında büyüyen lenfomalar, mide veya bağırsaklarda tıkanıklığa neden olabilir, bu da karın ağrısı, şişkinlik veya mide bulantısına yol açabilir.

8. Alkolle Hassasiyet: Nadiren, bazı lenfoma hastaları, alkol tükettikten sonra lenf düğümlerinde ağrı veya hassasiyet yaşayabilirler.

9. Diğer Belirtiler: Lenfoma, kemik iliği, beyin, deri veya diğer organları etkileyebilir, bu da bu organların fonksiyonlarında bozulmalara neden olabilir.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Evreleri

 Lenf Kanseri (Lenfoma) evresi, kanserin vücutta ne kadar yayıldığını ve hangi bölgeleri etkilediğini gösterir. Lenfomanın evrelemesi, hastalığın yaygınlığını belirlemek ve en uygun tedavi planını oluşturmak için kritik bir adımdır. İşte lenfomanın temel evreleri:

1. Evre I: Bu evrede, lenfoma sadece tek bir lenf düğümü grubunda veya bir organ veya bölgede (lenf düğümü dışında) bulunur. Eğer lenfoma bir organ içindeyse ve yakındaki lenf düğümlerine yayılmışsa, bu da Evre I olarak kabul edilir.

2. Evre II: Lenfoma, iki veya daha fazla lenf düğümü grubunda bulunur, ancak bu gruplar aynı diyaframın (göğüs ve karın boşluğunu ayıran kas) aynı tarafındadır. Alternatif olarak, lenfoma bir organ içinde ve yakındaki lenf düğümlerine yayılmış olabilir, ancak yine de diyaframın aynı tarafında olmalıdır.

3. Evre III: Bu evrede, lenfoma diyaframın her iki tarafındaki lenf düğümlerinde bulunur. Lenfoma ayrıca bir organ içinde ve yakındaki lenf düğümlerine yayılmış olabilir.

4. Evre IV: Lenfoma, bir veya birden fazla organa yayılmıştır. Bu organlar kemik iliği, karaciğer, beyin veya akciğerler olabilir. Yakındaki veya uzaktaki lenf düğümlerini de etkileyebilir.

Her evre, A veya B harfi ile daha da ayrıntılı hale getirilebilir. “A”, hastanın ateş, kilo kaybı veya gece terlemesi gibi B belirtilerinden hiçbirini yaşamadığını gösterirken, “B” bu belirtilerin en az birini yaşadığını gösterir.

Lenfomanın evresi, tanı anında ne kadar ilerlediğini belirlemek için kullanılır. Ancak, tedavi seçeneklerini belirlerken hastalığın türü, hastanın genel sağlığı ve diğer faktörler de dikkate alınmalıdır.

Lenf Kanseri (Lenfoma) Tedavi Yöntemleri

Lenf Kanseri (Lenfoma)

Lenf Kanseri (Lenfoma)‘nın tedavisi, hastalığın türüne, evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Lenfomanın tedavi yöntemleri:

  • Kemoterapi: Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için ilaçların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Bu ilaçlar, damar yoluyla (intravenöz) veya ağızdan alınabilir. Kemoterapi genellikle döngüler halinde verilir; bir tedavi dönemi ardından bir dinlenme dönemi gelir.
  • Radyoterapi: Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için yüksek dozda radyasyon kullanır. Bu tedavi, lenfomanın belirli bir bölgede yoğunlaştığı durumlarda önerilebilir.
  • Hedefe Yönelik Tedaviler: Bu tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını destekleyen spesifik moleküllere veya yollara hedef alır. Örneğin, rituximab, B hücreli lenfomalarda kullanılan bir monoklonal antikordur.
  • İmmünoterapi: İmmünoterapi, vücudun bağışıklık sistemini kansere karşı savaşmak için uyarır. Bazı immünoterapiler, T hücrelerini kanser hücrelerini hedef alacak şekilde modifiye eder.
  • Kök Hücre Nakli: Kök hücre nakli, yüksek dozda kemoterapi veya radyoterapi aldıktan sonra kemik iliğini veya kan hücrelerini değiştirmek için kullanılır. Nakledilen kök hücreler, yeni kan hücrelerinin oluşumuna yardımcı olur.
  • Radyoimmünoterapi:  Bu tedavi, radyasyonu hedeflenen kanser hücrelerine taşımak için radyoaktif maddelerle etiketlenmiş antikorları kullanır.
  • Biyolojik Tedaviler: Bu tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini engellemek veya kanser hücrelerini öldürmek için vücudun doğal savunma sistemini kullanır.
  • Destekleyici Tedaviler: Lenfoma tedavisi sırasında ve sonrasında, ağrı, enfeksiyon ve diğer komplikasyonları önlemek veya tedavi etmek için destekleyici tedavilere ihtiyaç duyulabilir.

Lenf Kanserine (Lenfoma) İyi Gelen Bitkiler

Lenf Kanseri (Lenfoma)‘ ya geleneksel tedavi yöntemlerinin yanı sıra, bazı doğal bitkilerin de lenf kanseri üzerinde olumlu etkileri olduğuna dair araştırmalar bulunmaktadır.Lenf kanserine iyi geldiği düşünülen bazı bitkileri konuşmakta fayda olduğunu düşünüyoruz.

  • Zerdeçal (Curcuma longa):  Zerdeçalın ana bileşeni olan kurkumin, antioksidan, antienflamatuar ve antikanserojenik özelliklere sahiptir. Araştırmalar, kurkuminin kanser hücrelerinin aktivitesini inhibe edebileceğini ve kanserli hücrelerin ölümünü teşvik edebileceğini göstermektedir.
  • Karabaş Otu (Lavandula angustifolia):Karabaş otu Linalool ve linalil asetat gibi antioksidan ve antienflamatuar özelliklere sahip bileşenler içerir. Bu bileşenler, kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatabilir ve vücudun hem  bağışıklık sistemini hem de antioksidan savunma sistemini güçlendirebilir.
  • Biberiye (Rosmarinus officinalis): Biberiye, antioksidan ve antitümör özelliklere sahip olan rosmarinik asit ve karnosol bileşenlerini içerir. Rosmarinik asit ve karnosol, serbest radikalleri nötralize edebilir ve DNA hasarını önleyebilir, bu da kanser hücrelerinin oluşumunu ve çoğalmasını  engelleyebilir.
  • Çörek Otu (Nigella sativa): Çörek otu, yüzyıllardır geleneksel tıpta kullanılmıştır. İçerisinde Timokinon adında antioksidan, antienflamatuar ve antikanserojenik özelliklere sahip bir bileşen içerir. Araştırmalar, timokinonun kanser hücrelerinin çoğalmasınıi inhibe edebileceğini ve apoptoza (programlı hücre ölümü) yol açabileceğini göstermektedir.